Orjinal Adı: Love in the Afternoon
Yazar: Lisa Kleypas
Çevirmen: Yeşim Öksüzoğlu
Tür: Historical Romance
Goodreads Puanı: 4.19
Sayfa Sayısı: 367
Seri Sıralaması: The Hathaways Serisi #5
Seri Sıralaması: The Hathaways Serisi #5
Yayınevi: Epsilon
Çıkış Tarihi: 2015
Doğa ve hayvanlara düşkünlüğüyle bilinen Beatrix Hathaway'in kendini rahat hissettiği tek yer açık alandır. Daha önce Londra sezonuna katılmasına rağmen, duru bir güzelliğe sahip bu genç kadının karşısına onu heyecanlandıran veya ciddi anlamda ona kur yapan biri çıkmamıştır. Bu yüzden çaresizce kendini aşkı hiç bulamayacağına inandırmıştır. Ancak Hathaway kardeşlerin en sıra dışı üyesinin sıradan birini hayatına almasının artık zamanı gelmiştir. Kız kurusu sıfatından kurtulmasının tek yolu budur. Çok geçmeden, kader karşısına aradığı kişiyi çıkaracaktır.
Yakışıklı ve cesur Yüzbaşı Christopher Phelan savaştan döner dönmez, Beatrix'in arkadaşı olan, hayat dolu Prudence ile evlenmeyi düşünmektedir. Ancak Pru'ya yazdığı mektuplarında sözünü ettiği gibi savaş meydanında geçen hayat onun ruhunu karartmıştır. Christopher eskisi gibi değildir artık. Pru'nun yaşadığı hayal kırıklığını fark eden Beatrix arkadaşına yardımcı olmaya karar verir. Christopher'a gönderilen mektupları genç kadının adına kendisi yazacaktır. Beatrix ile Christopher arasındaki yakınlaşma kısa bir süre sonra bambaşka bir hal alır; yoğun bir çekim gücü ve tutku baş gösterir… Genç adam eve döner dönmez sevdiği bu kadının karşısına çıkacaktır. Beatrix'in masum oyunu, karşılık bulamayan bir aşk acısıyla ve inkâr edilemez bir tutkuyla sonuçlanacaktır.
Veee bir seri biter.
Her kitap birbirinden güzeldi.Haliyle Beatrix'in hikayesi de çok güzeldi.Çok sevdim. ♥
Zaten Lisa yazıyorsa sevmemek mümkün değil.Geç tanıdığım ama favorilerim arasında yerini alan yazarımın sadece bir tane okumadığım kitabı kaldı,onu da tez vakitte okumak nasip olur umarım.
Hathaway ailesinin her üyesi birbirinden çılgın olsa da sanırım en çılgın ve çatlakları Beatrix'ti.
Hayvanları insanlardan daha çok seven,insan ilişkilerini hayvanların ilişkilerine benzeten ve onlara göre anlatan,hayvanların dilinden anlayan Beatrix'e normal bir erkek gitmezdi.Christopher gibi delirmiş biriyle tam birbirlerini buldular.
Arka kapak yazısında zaten kitabın içeriği yazıyor.Beatrix ile Christopher mektuplaşsalarda Christopher savaştan döndükten sonra mektuplaştğı kişinin Prudence gıcığı olduğunu düşündüğü için onunla görüşmek için sabırsızlanıyor.Tabi bu sırada Beatrix ile de karşılaşıyorlar. Christopher Prudence için Londra'ya gidince mektupları onun yazmadığını anlıyor.Eh aklı olan herkes Prudence salağından o cümlelerin çıkmayacağını anlardı zaten.Yine de Christopher Prudence salağı ile flört etmek için babasından izin istediğinde kızmıştım ama adamın niyeti farklıymış,sonradan öğreniyoruz. :D
Christopher savaştan geldiği için psikolojisi de bozuk,bu yüzden evliliği düşünmüyor ama Beatrix'i durdurabilene aşk olsun tabi.Kızımız allem etti,kallem etti Christopher ile evlendi. :D
Kitapta Medusa ve Albert favorilerim arasında.Medusa kim diye soracak olursanız eğer Beatrix'in şişman kirpiciği.Kendisi dikenleri olan sevimli bir kirpi. Albert ise Chris'in köpeği.Savaş sırasında ona çok yardımı olmuş ama memleketine dönünce biraz yabanileşince yardımına Beatrix koştu.Zaten onun sayesinde Beatrix ve Christopher'da birbirleriyle karşılaşıp durdular. :D
Audrey ve Mark'ın da kitabı olaydı keşke. :3
Serinin son kitabını ben de çok beğendim. Her ne kadar beklentimin üstünde olsa da bence biraz daha oğlan, yalanını öğrenip kızı süründürseydi daha güzel olabilirdi. Tabii ben biraz kızlar acı çeksin de ben de üzüleyim kafasındayım :) Yorumun için de eline sağlık :)
YanıtlaSilAhaha. :D
SilYa ben sevdiğim kızların acı çekmesini istemiyorum,zaten Beatrix de az acı çekmedi. :)
Teşekkür ederim canım güzel yorumun için. :))
Bu seriyi çok merak ediyorum :)
YanıtlaSilEn kısa zamanda başlamalısın!!!!!! Eminim çok seveceksin sende. :D
Sil