Merakla beklediğimiz Selvi Atıcı'nın Pinokyo'nun Rüyası kitabının kapağı yayınlandı!!!!!!!!
Çok naif ve güzel bir kapak olmuş. :)
Arap Ateşi Herkesi Kavuracak!"Dünyaları versen beni satın alamazsın."Dedi Serap."Yerinde olsam bu kadar büyük konuşmazdım."Dedi Omar.Omar hiç reddedilmemişti,Serap hiç bu kadar asağılanmamıştı.Ama aşk ateşi,İstanbul Boğazı'ndanBedevi çöllerine...İkisini de yaktı.
Muhteşem bir hayatım vardı. Âşıktım, mutluydum ve istediğim her şeye sahiptim. Sonra bir gün, her şey değişti. Bir adama satıldım!
Sevgilisi Brax Cliffingstone, yıl dönümlerini kutlamak için Tess Snow’u Meksika’ya götürene kadar ikisinin de geleceğe dair umutları vardı. Altın rengi kumsalların, denizin ve güneşin tadını çıkaracak, birbirlerine yeniden âşık olacaklardı. Ancak gördükleri güzel rüyanın kâbusa dönmesi uzun sürmedi. Dünyanın gölgelerinden habersiz Tess, kaçırılmış, hırpalanmış ve satılmıştı. Yeniden aydınlığa kavuşmanın bedeli ise Şeytan’la yapacağı anlaşmada, yalnızca bedenini değil ruhunu da ortaya koyması demekti.
Zindanımın derinliklerinde yankılanan bir fısıltı, “Gözlerindeki karanlığı görüyorum,” diyordu. “O karanlık beni besliyor, o karanlık beni çağırıyor.”
Ve karanlığın tadı kanıma karıştı. Acı, artık kalbimin en tanıdık yolcusuydu.
Jake, büyük bir şirketin patronudur.
Her zaman yoğun olan iş programı ve özel yaşamı,
onu bir tek şeyi düşünmekten alıkoyamamıştır:
Kalbinin en gizli köşesinde sakladığı Kim’i…
Kim, kocasından boşandıktan sonra yaşama gücünü tamamen kaybetmiş bir halde neredeyse çökmüşken, Jake onu bulur. Kim’in yeniden ayağa kalkması için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıdır.
Kendi şirketinde çalışmaya başlaması için ona bir iş ayarlamayı teklif eder ancak Kim, torpilli bir pozisyondan işe girmeyi kabul etmez. Bunun üzerine Jake onu en azından resepsiyonist olarak çalışması için ikna eder. O an Jake için en önemli olan şey, bir şekilde Kim’in yakınlarında olmaktır. Artık onu koruyup kollayabilecek ve yaşamından haberdar olacaktır.
Kim için yaşadığı onca şeyden sonra kalbini bir kez daha birine teslim etmek imkânsızdır.
Jake ise Kim’i kendine saklamanın bir yolunu bulmaya kararlıdır.
Bu defa, onun başkasına gitmesine izin vermeyecektir.
Rüyaların gizemli ülkesine, merak uyandıran bir yolculuk…
Kertenkele tokmaklı, gizemli kapılar; konuşan taş heykeller ve elinde baltasıyla, delirmiş bir bakıcı… Liv Silber'ın rüyaları son zamanlarda epey tuhaflaşmıştır ve içlerinden biri fazlasıyla kafasını kurcalamaktadır. Bu rüyada geceyarısı dört çocuğun gizemli ve karanlık bir ayin gerçekleştirdiği bir mezarlıktadır. Üstelik Liv bu dört genci normal yaşamında tanımaktadır çünkü Grayson ve üç arkadaşı gerçekten vardır.
Liv kısa süre önce bu dört gencin okuduğu okula kaydolmuştur ve aslında hepsi iyi çocuklardır. Mezarlıktaki geceden daha korkutucu olan, arkadaşlarının Liv'in rüyada söylediği ancak gerçek hayatta hiçbir şekilde sözünü etmediği şeyleri bilmesidir. Çocukların bunu nasıl öğrendiğini çözmek ise, bilmeceleri çok seven Liv'in uzak duramayacağı kadar çekici bir gizemdir…
Birbirinden nefret eden iki insan aynı evde yaşayabilir mi?
Liz Grayson’ın, ailesiyle İngiltere’ye taşınmayı reddedince, kendine yeni bir ev bulmaktan başka çaresi kalmamıştı. Buraya kadar her şey güzeldi. Esas felaket, bir gram bile sempati beslemeyi reddettiği Christopher Gonzalez’le aynı evi tutmaya karar verdiğinde başlamıştı.
Artık onlar ev arkadaşıydı!
Peki, Chris uslanmaz bir çapkınken, umutsuz bir romantik olan Liz ona katlanabilecek miydi? İşte bu konu tartışmaya açıktı. Romantizm yeteneklerini gösterme sırası şimdi Liz’deydi.
“Ben kaybedeceğimi bile bile cepheye yürüyordum. Silahlarım onunkiler kadar iyi değildi. Savaşa 1-0 yenik başlamış olmanın zayıflığı ve yorgunluğu içindeydim; ama bunların hiçbirini bilmiyordum. Keşke birileri beni uyarmış olsaydı.”
Savaş başlasın… Ateş!
|
Utangaç... Zeki... Son derece çekici
Deli dolu... Çocuklu
Sakar... Komik Acayip Platonik
Yeniden aşık olmak bir kadının hayatını ne kadar değiştirir?
Aylin evli, mutlu ve top gibi hamileydi...
Tabii bu Japon bir kız için terk edilmeden önceydi...
Boşanma travmasını hala atlatamamış, dört yaşındaki kızını anne-babasıyla büyüten Aylin zeki ve neşeli bir kadındır. Şark kurnazı patronuyla ve ona hala on üç yaşındaymış gibi davranan ailesiyle zorlu mücadelesinde Aylin'in tek dayanağı, uzun yıllardır dostu olan üç kadın arkadaşıdır. Hayatının geri kalanını eski kocasının kurbanı olarak geçirmemeye ve yeniden aşık olmaya karar verdiğinde, bu üç arkadaşı, adaylarını bir bir Aylin'in önüne serer.
Ama aşk, Aylin'e büyük bir süprizle gelecektir.
Üvey ailesinin kasvetinden kaçarak, kendine yeni bir başlangıç kurma fikri çok cazip gelmişti başlarda.
Fakat apansız düştüğü karanlık kuyunun içinde, bilinmezlikle çizdiği yolda ilerlerken, olmaması gereken yerde buldu hayatını ve görmemesi gerekenleri gördü masum gözleri.
"Bu yaşadıklarımdan daha kötü, daha fazlası olamaz!" derken, ummadığı anda karanlığının sahibi Yağız'la tanıştı gamzeli güzel Afra.
Bir aşk ne kadar tutsak eder adamı?
Ya aşık olan kadının ne kadar kötüye gider kaderi?
Çıkmaz yolları, görünmez prangaları olan aşıkların hikayeleri de kendileri gibi yıkık dökük bir depoda başlamıştı.
Kader onları bilinmezlikle kuşatırken, alınlarına aşk gibi yazılan çizgiyle bildikleri tek gerçek, yaralarını birbirlerinin saracaklarıydı.
Maris gözlerini açtığında kendini bir otel odasında, hiç tanımadığı bir adamın kollarında buldu. Ne kadar ileri gitmiş olduklarını hatırlayamıyordu ama bu adamın günün birinde mutlaka karşısına çıkacağına ve birlikte yaşlanacaklarına inandığı adam olduğundan emindi.Mac ise hayatında ilk kez, kollarının arasındaki bu narin görünümlü ama son derece yürekli olan bu kadını nasıl koruyacağını düşünüyordu. Bu belki de, vermek zorunda olduğu en zorlu sınavdı.Yaralı Ruhlar - Katleen EagleKarmaşık karakterli bir savaş kahramanı olan Cougar, kendine yeni bir yaşam kurmaya karar vermiş ve işe en sevdiği şeyle başlamaya karar vermişti. Double D Vahşi At Barınağı'na gelmesinin nedeni atlardı.Çiftlikte gönüllü çalışan Celia Banyon, küçük oğlunun geçirdiği kazadan dolayı vicdan azabı çeken bir anneydi ve karşısına kendisine kadın olduğunu hatırlatan bir adamın çıkmış olması büyük bir şanstı.Acaba bu şansı iyi kullanabilecekler miydi?
O tehlikenin eşiğinde durdu… Sonra, onu sevgi cezp etti. Taşradaki sığınağında, Sara Fielding hayaller yaratmak için kalemi ve kâğıdı kullanıyordu. Ama merak, ciddi ve terbiyeli hanımefendiyi emin sığınağından çıkması için ayarttı… Ve Derek Craven’ın tehlikeli dünyasına adım attı.
Yakışıklı, sert ve inatçı kokni Londra’nın en seçkin kumarhanesinin efendisi olmak için sefaletten çıkmıştı… Mücadele, Derek Craven’ı inanılmaz zengin ama acımasız ve şüpheci yapmıştı. Ve şimdi, kusursuz tavırları ve çıldırtan masumiyetiyle Sara Fielding’in araştırma yapması için dünyasına girmesine izin vermişti… Ama burada, değişen kaderlerin tehlikeli gölgesinde, düzgün bir ‘fare’ bile nefes kesici, büyüleyici bir kadına dönüşebilirdi… Ve dünya yorgunu kumarbazın alaycılığı tutkunun gücüyle sarsılabilirdi… Ve aşkın vaadiyle.
Pervasız ve vahşi güzel Lily Lawson Londra sosyetesini kendine yaraşır bir şekilde şaşırtarak keyiflendiriyor… ve bağımsızlığıyla övünmek için bütün kuralları yıkıyordu. Ve şimdi, çaresiz kız kardeşinin kibirli Wolverton Kontu ile istenmeyen bir evlilik yapmasını engellemeye karar vermişti. Hem adil hem de hileli yollarla, acımasızca ortalığı karıştırmayı başardı… Ama yakışıklı düşmanı hiç de ondan geri kalmadı.
Oyun oynamayı seven Lord Alex, tatlı kelimeleriyle onun sivri dilini savuşturuyor ve ruhu okşayan, kararlı dokunuşlarıyla Lily’nin küçümsemelerine nazikçe karşılık veriyordu. Alex, bu cesur kadının vücuduyla, ruhuyla… ve inatçı, boyun eğmez kalbiyle yaptığı müdahaleyi ona pahalıya ödetmeyi aklına koymuştu.
"Kanlı Bebek"ten bahsedildiğini duyan Shin, iyice meraklanır ve bu gizemli bebeğe sahip olmak için internetten sipariş verir. İlk görüşte güzelliğine vurulduğu bebeğin hareket ettiğini ve konuşabildiğini anlayınca hayal gördüğünü zanneder ancak "Shimeji" adını verdiği bu gizemli yaratık gerçekten de insan gibi hareket edebiliyordur.
Atletizm takımı üyesi Kashiwagi Ayumu sınıf arkadaşı Shinohara Takahito'yu gizlice sevmektedir. Bir gün takımdan senpaisi Sawatari bunu öğrenir ve sıkıcı hayatını ilginç hale getirmek için zorla Ayumu'yu avcunun içine alır. Sawatari soğuk birine benzemektedir ancak aniden ona karşı koyan Ayumu'ya karşı duyarlı olmaya başlar. Peki ama neden...?!
Holly 32 yaşında dul kalmayı beklemiyordu. Bu kadar şişmanlamayı da! Kocası Bruce'a kanser teşhisi konduğunda aşırı yemeye başlamıştı, onun ölümünden sonra da her zaman güvenebileceği tek şey, yemek oldu. Ama artık fazla kiloları başına bela… Çünkü uçakta yanına bir "Adonis" düştü. Profesyonel sporcuların kişisel koçu Logan Montgomery. Logan başta Holly'den pek hoşlanmasa da, özel durumunu anladı ve onu zayıflatmayı önerdi. Holly de bu küçük mucizeye tutundu.
İşte hikâye de böyle başladı…
Logan'ı bile şaşırtan bir fiziksel değişim geçirdi Holly: Artık o zayıf bir kadın. İkilinin asıl yoğun ve terli çalışmaları da artık spor salonlarında değil yatak odalarında…
Logan'ın kafasında da yabancısı olduğu bir soru: Dış görünüş her şey midir?
Sarabeth, severek çalıştığı tatil köyü yasadışı işler yapabilmek için kurulmuş paravan bir şirket çıkınca, işten ayrılır. Bir süre sonra şirketin çevirdiği gizli işler de ortaya çıkar ve her şey altüst olur. Yine de olayların daha da kötüleşmesi uzun sürmez. Geçmişte o tatil köyünde çalışan insanların teker teker kaza süsü verilmiş cinayetlerle ortadan kaldırılmaya başlanması, Sarabethi endişelendirir. En az onun kadar endişeli olan yakın arkadaşı Lindy, Sarabethi koruması için bir koruma kiralar. Ancak bu kiralık korumanın, kiralık bir sevgiliye dönüşmesi an meselesidir.
Cat Thomas, çalkantılı ilişkilerin kadınıdır. Hayatına giren erkeklerin hepsinde bir kusur bulmayı başarır. Hiçbiriyle gerçekten ciddi bir ve uzun vadeli bir ilişkiye giremez. Bunun suçlusu da asla kendisi değildir. Tamamen 'kusurlu' erkekler yüzünden bu haldedir. Sonuçta üstünü biraz kazıyınca, hepsinin yaldızları dökülüp defoları ortaya çıkmaktadır.
Bir gün, lise aşkı ve ağabeyinin en yakın arkadaşı Shane Decker çıkagelir. Yıllar sonra ilk kez bir araya gelirler ve aralarında karşı konulması güç bir çekim oluşur. Yalnız bu defa bir sıkıntı vardır çünkü Cat, ne kadar derine kazırsa kazısın, Shane'in farklı bir yüzünü göremiyordur. Shane hep aynı adamdır; aynı mükemmel adam. Ezberi bozulan Cat için işler sarpa sarmıştır.
Eğlence zaten kaçınılmazdır da; ya aşk? Hem de en mükemmelinden… Mümkün müdür?
Lacey Garrity, yeni evlendiği eşini, düğünü yaptıkları otelin lobisindeki bir malzeme odasında yarı çıplak halde bulur; yanında Lacey'nin en yakın arkadaşlarından ve nedimelerinden biri olan Becca'yla birlikte. Üstelik daha düğünleri bitmemiştir bile. Yaşadığı şokla oradan kaçıp gelinliğinden kurtulmaktan başka bir şey düşünemeyen Lacey'ye yardım edecek tek kişi, diğer yakın arkadaşı Cat'in ağabeyi ünlü boksör Galen Thomas'tır. Galen'in, Lacey'yi yaşadığı yıkımdan biraz da olsa uzaklaştırmak için bir fikri vardır. Düğünden sonra eşiyle gitmek için hazırlandıkları, aylardır heyecanla bekledikleri balayı için Porto Riko'ya doğru yola çıkmak. Balayı olarak düşünülmüş de olsa biraz tatil yapmak, Lacey'ye iyi gelecektir ve Galen ona eşlik etmeye hazırdır. Birlikte çıktıkları bu balayı, her ne kadar evliliği baştan bitmiş bir gelin ve sahte bir damatla yapılsa da, yeni başlangıçlara gebedir.
Müzik öğretmeni Tess Johanssonın çok sevdiği üç şey vardır: müzik, mesleği ve bu ikisine karşı hissettiği tutkuyu öğrencileriyle paylaşmak.
Okulda yeni öğretim yılı başlarken yapılan toplantıda, bütçe kesintileri nedeniyle ya Tessin başında olduğu okul korosunun ya da futbol takımının çalışmalarına son verileceği açıklanır. Bu kararın ardından Tess kendini, futbol takımını yönetmek için okula yeni gelen koçla karşı karşıya bulur: Jack Marshall. On beş yıl önce kalbini paramparça eden ilk aşkı.
Jackin hayattan istediği iki şey vardır: ayrıldığı eşinde kalan küçük kızına daha yakın bir yerde yaşamak ve futbol koçu olarak adından söz ettirmek. Çalışmaya yeni başladığı bu okul, ona ikisini de sağlayacaktır ancak onunla aynı okulda çalışan Tessle karşılaşınca işler karışır.
Üstelik bu basit bir karşılaşma değildir. Artık gerçek anlamda bir savaş başlamıştır aralarında. İkisinden birinin ekibi yüksek maliyetler yüzünden dağıtılacaktır. Onlara verilen tek dönemlik süre içinde hangi ekibin okulun prestiji açısından daha faydalı olduğunu ortaya çıkaracak başarılar elde etmek zorundadırlar. Tessle yarışırken, bir türlü unutamadığı o yaza dair bütün hisleri yeniden gün yüzüne çıkan Jackin işi oldukça zordur. Tess için de yaşananların kolay olduğu söylenemez. Ancak en zoru, yıllar önce bıraktıkları o yerde hiç eskimeden beklemiş olan aşkın işidir! Yeniden ortaya çıkıp herkesi yaşadığına inandırması hiç de kolay olmayacaktır!