Goodreads Puanı: 4.39
Seri Adı: Karanlık Avcılar Serisi #3
Sayfa Sayısı: 368
Baskı Yılı: 2014
Yazar: Sherrilyn Kenyon
Yayınevi: Pegasus
HİÇBİR İNSANİ ÖZELLİĞİ YOKTU
ONA OLAN ARZUSU DIŞINDA
Zarek, Karanlık Avcılar'ın en tehlikelisidir. Hayatını Romalı bir köle olarak geçirmiştir ve yüzyıllardır sürgün hayatı yaşamaktadır. Kimseye güvenmeyen bu adamın günün birinde güçlerini hem insanların hem de vampirlerin üzerine salacağına inanılmaktadır.
Tanrılar Zarek'in ölmesini istese de onu yargılayıp kaderine karar vermesi için Adalet Tanrıçası'nın kızı Astrid'i görevlendirirler. Astrid yargılama süresince yalnızca beyaz kurdunun gözlerinden görebilmektedir. Fakat kendisine tanınan iki haftalık sürede karar vermesi o kadar da kolay olmayacaktır. Zarek gerçekten de düşmanlarının söylediği gibi kana susamış bir canavar mıdır? Astrid araştırma yaparken korkunç sırlarla birlikte Zarek'in hiç beklenmedik yönlerini de ortaya çıkaracaktır…
Bu seriye BAYILIYORUM.Cidden her kitap bir öncekinden muhteşem olmak zorunda mı?
Kenyon'un mitolojiyi de çok güzel kullandığımı düşünüyorum ben.Kitabı okurken üniversitede derslerde gördüğüm mitleri seride de okumak güzel geliyor bana.
Serinin önceki kitabında azda olsa Zarek'in geçmişinde neler yaşadığını görmüştük ama ben bu kadarını beklemiyordum.
Geçmişte yaşadıklarını okuyunca çok üzüldüm.Kurguda olsa kimse böyle şeyler yaşamamalı.Zavallım neler yaşamış öyle.Herkesten ihanet görmüş,kimse onu sevmemiş.İnsanlardan neden bu kadar nefret ettiğini, kimseye güvenmediğini,sevmediğini şimdi daha iyi anlıyor insan.Astrid onun rüyalarında ağlarken bende kitabı okurken duygulandım. :(
Bir ara fantastik kitaptan ziyade dram okuyorum sandım o derece etkiledi beni geçmişte yaşadıkları. *-*
Acheron!!! Ah sana olan aşkım depreşti yeniden. :D Mart,nisan gibi yeni bir kitap geliyormuş senin kitabına bir adım daha yaklaştık bakalım,umarım yıllar sürmez seninkini okumak. :3
Bu defa bayan karakterimiz insan değil bir periydi.Adalet perisi hemde.Zarek'i yargılamak için onun yanına gidiyor ama Zarek'i tanıdıkça ona bağlanıyor ki eğer aşık olmasa kızlığından şüphe ederdim. :D
Sasha'nın önceleri sadece kurt olduğunu sanmıştım ben,Astrid ile konuştuğunda aaa bu kurt konuşuyor diye tepki vermişliğim var. :D Meğerse o da fantastikmiş. :3
Artemis'ten ölümüne nefret ediyorum. -_-
Acheron'u iki haftalığına tutsak ettiği,onu kullandığı yetmiyormuş gibi sözde aşıkmış pehhhh,aşık olduğun adama bu kadar mı değer veriyorsun,diğerlerinin onunla ilişkin olduğunu öğrenmesinden utanıyorsun. >.<
Neyse esas konumuza Zarek'e geri dönelim yoksa bu yazı salt Artemis'e nefret cümleleriyle dolu bir yazı olacak. *-*
Valerius önceki kitapta kendini hiç sevdirmemiştin,bu kitapta da senden nefret ettim.Yazar bunun kitabını niye yazmış ki!!! *-*
Zarek'e etmedikleri kalmamış,önceki kitaptan pek hatırlamıyorum intikamını almış mı diye zira uzun zaman oldu. :D Ona işkence eden kendi babası ve çocuklarını,sonra yanına alan ve onu ölüme sürükleyen kadını da öldürseymiş ama o kadını öldürmemiş.Onun kendisini bütün insanlardan aşağı görmesi,kendine iyi şeyleri layık görmemesi,güvendiği insanların ona ihanet etmesi,bir ara Acheron'a bile kızdım ona destek olmadığı için.*-*
Hayatı boyunca sevgi nedir hiç görmemiş,öz annesi bile öldürsün diye başkasına para vermiş.Hala aklıma geldikçe kötü oluyorum. :(
Bu yüzden Astrid'i de hak etmediğini,ona layık olmadığını düşündü.Ona güvenemedi.Daha doğrusu sanırım birinin onu sevmesine inanamadı.Astrid'in yaptıklarının altında bir şeyler aradı.
Astrid Zarek ile 15 gün boyunca beraber olmak zorundaydı yoksa Zarek öldürülecekti.Şimdi herşeyin iki hafta içinde gerçekleşmesi bana biraz nasıl desem çok hızlı gelişti bütün bu olaylar sanki. :D
Neyse olsun yine de müthişti. <3.<3
Yukarıda bahsettiğim gibi Astrid Zarek'i yanında tutması gerekiyordu sürenin bitimine kadar,bu yüzden Zarek gitmek isteyince onu uyuttu.Aralarındaki ilişkinin çoğu rüyada başladı ve devam etti.Cidden güzeldi rüyalar. :D
Ama sonlarda Astrid Zarek'e pamuk şekeri kendi eliyle yedirmek isteyince Zarek ben senin kölen değilim dedi yaa,ayy yok bu kitap beni iyice duygusallaştırdı arkadaş.Bu fantastik bir kitap değil miydi?Nerde fantasik olaylar? Neden duygusal bu kitap. :/
Sonrasında ise rüyasında ters giden bir şeylerin olduğunu anladı.Astrid'e ben hiç iyi rüyalar görmem tarzı bir şeyler söyledi.Ah canım yaa,bu kadar karamsar olmana da,insanlardan ve kendinden nefret etmene de bir şey diyemiyorum yaşadıklarından sonra.
Jules'i hatırlamıyorum ama Zarek'i öldürmeye gelmesi sanki lütufmuş gibi konuştu ya ona da ayrı gıcık oldum.Zarek'e garezi olan,onu öldürmeye çalışan,ondan nefret eden herkese gıcığım arkadaş. :D
Bu kitapta Simi ile yakından tanışmış olduk.Ve ben Simi'ye bayıldım yaa,sürekli kızartmaktan bahsediyor. :D
Kızıl cadıyı da kızartsa da raaht etsek. :3
Umarım diğer kitaplarda Simi'yi daha çok görme şansımız olur.
Artemisten nefret etsemde şimdiye kadar iyi bir şey yapmış sanırım.Zarek'in ruhunu almamış,ona tanrisal ıvır zıvırlardan içirmiş,nedeni ise ona dokunamayacağı kadar pis olması ve korkunç görünmesi.Zarek'in böyle görünmesi hayatında bir kez olsun iyi bir şey olmuş ama tabi bunun yanında güneşe çıkamayacağını sanması ve uzun yıllar boyunca güneşten kaçınması kötü olmuş ki Zarek'te bunu öğrenince Artemis'i öldürmeye niyetlendi ama Acheron engel oldu. :P
Acheron'dan sonra Kyrian ikincilikten üçünlüğe geriledi ve ikinci sırayı kaptın Zarek. :3
bişi sormam lazım çok uzun bir seri her kitabını okumamız gerekir mi yani seri birbiriyle bağlantılı mı yoksa ayrı ayrı mı
YanıtlaSilMerhaba,
SilAslında bir bütün olarak bakarsanız birbiriyle bağlantılı sayılır.Bir karakter her kitapta yer alıyor ama onun dışında her kitap farklı bir karakterin hikayesini ele alıyor.Seriyi bağımsız bir şekilde de okuyabilirsiniz. :) Zaten severseniz bütün kitapları okumak istersiniz. :)