[Kitap] İlk Bakışta Aşk'ın İstatistiksel Olasılığı

Min Li Li | 2/19/2015 |

Tür: YA
Goodreads Puanı: 3.82
Sayfa Sayısı: 250
Baskı Yılı: 2014
Yazar: Jennifer E. Smith
Yayınevi: Artemis Yayınları
Bazen Sadece Dört Dakikayla Uçağınızı Kaçırırsınız ve O Dakikaların Birinde Gerçek Aşk Sizi Bekliyordur.
Hadley, hayatının en kötü günlerinden birini yaşıyordu. Babası Londra'da, Hadley'nin tanımadığı bir kadınla evleniyordu ve düğüne yetişmeye çalışan Hadley uçağını kıl payı kaçırdı. Genç kız, önceleri kadere inanmazdı. Ama havaalanında kısılıp kaldığı o gün Oliver'la tanışması, Hadley için bir dönüm noktası olacaktı. Çekici ve meraklı Oliver, daha ilk anda Hadley'nin başını döndürdü. Üstelik iki genç aynı uçakta yolculuk edecekti. Hadley ve Oliver'ın yirmi dört saat içinde geçen hikâyesi, gerçek aşkın en beklenmedik anda karşınıza çıkabileceğine sizi inandıracak.


Şimdi yoruma nereden ve nasıl başlasam bilemiyorum.250 sayfa zaten iki saatte bitti.Neyse başlayım bir yerden yoruma.

Hikayemiz Hadley'in havaalanında babasının düğününe yetişmek için uçağa gitmesiyle başlıyor ama dört dakika ile uçağı kaçırıyor ve sonraki uçuşa bilet alıyor.Yani üç saat havaalanında olacak.Bu sırada da Oliver ile tanışıyor.İşte benim adamım. :P Gerçi benden küçük olduğu için maalesef sulanamıyorum ve bir abla sevgisiyle seni kucaklıyorum. :D

Oliver ve Hadley sahneleri cidden çok güzeldi.Oliver'ın her daim Hadley'i sakin hissettirmek için onu oyalama ve gülümsetme çabaları,Allahım yerim seni ya. :D

Ama gelin görün ki bu sahneler ne kadar muhteşmse Hadley ve iğrenç babasının sahneleri o kadar berbat.Babası iş için Oxford'a gitmiş ve bir daha dönmemiş.Evet sayın okuyucu Hadley ve annesini orada tanıştığı bir kadın için bırakmış.Ve şimdi de onunla evleniyor.Benim kızdığım konta.Annesinin çektikleri,Hadley'in yaşadıkları sanki hiç yaşanmamış gibi birde düğüne gidiyor.Uçaktayken aklındaki herşeyi söyleyeceğii düşünüyor sözde ama babasını görünce hemen yumuşadı.

Yani aklım almıyor ama annesini başka bir kadın için terketmiş ve onun sözlediği mutlu olduğun için mutluyum.Hani nefret ediyordun hani herşeyi söyelecektin.Babası birde demiyor mu annen için hala suçlu hissediyorum ama aşık oldum diye.Gel ağzımı burnumu kır diyor.Hayır bir karakterde affetmesin ya bağırsın,çağırsın,ondan nefret ettiğini söylesin ve orayı terkestsin.İlla hepsi affedecek.Üstelik geldiğinden beri hiç bir şeyde söylemiyor.Ne derlerse tamam diyor.Charlotte denen kadına da gıcık oldum.Sanki melaikeymiş gibi davranmıyor mu!! Ne olursa olsun sen bir yuvayı yıktın mı? Yıktın.Benim gözümde ağzınla kuş tutsanda yaranamazsın artık. -_-

Babası ve Hadley dans ederken babası Charlotte için bir şeyden çok bahsedince olacağına inanıyor.Benim hakkımda o kadar konuşurdu ki halime bak,tarzında bir şeyler söylüyor.Bunu marifetmiş gibi söylüyor birde. Iykkkk iğrençsiniz,resmen mide bulandırıcı!!!!! İkiniz birbirinizi bulmuşsunuz.Cidden bunların sahnesinde tableti parçalamak istedim.Ama sonradan zarar bana olacağı için bu düşünceyi hemen uzaklaştırıp bir an önce kitap bitsin diye okumaya devam ettim.

Bu sahnelerde Hadley'e de kızdım.Hani gelir gelmez o Dickens kitabını veriyordun?Keşke verseydin de babanda ağzının payını alsaydı.Babasıyla yan yana gelince hemen yelkenleri indirdi.Annesi hasta oldu,odasından çıkmadı,kendisi neler yaşadı bunları bir düşünür insan ona gre davranır.Tamam böyle davranmasında belki Oliver'ın yaşadıkları da var ama ne olursa olsun eğer baba böyle bir şey yapıyorsa eğer benim için bitmiştir.Ben kendimi onun yerine koyduğumda babamı ne kadar seversem seveyim beni,bizi başk bir kadın için terkderse eğer benim için artık babam diye bir şey yoktur,silinmiştir.  *-*

Her neyse artık içimdeki büyün kızgınlığı bir nebze olsun yazıya döktükten sonra heyecanla beklediğim Oliver sahneleri hakkında yazabilirim.

Oliver'da Hadley'e düğüne gideceğini söylüyor ama yalan söylüyor.Aslında babasının cenazesine gidiyor.Hadley'de bunu bir şekilde öğrenip cenazenin olduğu yere gidiyor ama aralarında tatsız bir tartışma oluyor.Hadley gerisin geriye dönüyor.Akşam olunca bir de ne görsün bu sefer Oliver gelmiş.Bir şeyi unutmuşsun diyor.Sonra kızı öpüyor.Ayy yaaa niye bu kadar küçük yaşın ki. :D

Sonra düğünün devam ettiği salona gidiyorlar ve dans etmeye başlıyorlar.Hadley Oliver'a ne hakkında araştırma yağtığını sorunca Oliver'da "İlk Bakışta Aşk'ın İstatistiksel Olasılığı" hakkında araştırma yaptığını söylüyor ve mutlu son.

Bir kaç cümle de annesinden bahsetmek istiyorum.Annesi sanırım babasını uzunca bir süre sevmiş ayrılmalarına rağmen,çünkü hasta olup yataklara düştüğüne göre bir açıklaması yok başka.Onu seven bir doktor çıkınca mutlu oldum.Adam ona üç kere evlenme teklif etmiş ama her zaman reddetmiş.Belki de önceki lanet kocasından yediği kazığı düşündükçe evliiğe olan inancı kalmamıştır diye kendi kendime teselli ediyorum.Sonra dişçiyle evlense bari diyorum,oda mutlu olsun,ismi lazım olmayan profesörden daha çok mutluluğu hak ettiği kesin.

Şimdi beni hem delirten hemde kendini sevdiren bir kitap olduğu için kaç puan versem bilemiyorum.O iğrenç babasının sahneleri aklıma geldikçe sinirleniyorum ve sıfırı basasım geliyor.Sonra aklıma Oliver geliyor ve diyorum ki Oliver sıfırı hak etmiyor.En sonundaüç puanda karar kıldım.Ama bu üç puan sırf Oliver ve Hadley sahneleri için,eğer beni sinir eden o sahneler olmasa belki de dört veya beş puan verirdim ama o mide bulandırıcı yerler için de fazla puan kırarsam kitaba haksızlık olurmuş gibi geldi.

1 yorum:

  1. yalan dostum aşk diye bir şey yok :) kendimden birşeyler buldumm...

    YanıtlaSil

Copyright 2013 © BİR OTAKUNUN DÜNYASI

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI