[Kitap] Tanrıça

Teste tabi tutulan her kız öldü. Şimdi Kate'in sırası.
Kate'in hayatı, en başından beri yalnızca kendisi ve annesinden ibaret olmuştur ancak şimdi annesi ölmek üzeredir. Peki ya son isteği? Çocukluğunu geçirdiği eve geri dönmek. Bu nedenle Kate bir yandan annesinin sonbaharı çıkaramayacağından endişelenirken, diğer yandan da hiçbir arkadaşı ya da akrabası olmayan bir yerde yeni bir okula başlayacaktır.

Sonra Henry ile tanışır. Karanlık, ıstırap dolu ve büyüleyici biri olan Henry, Ölüler Diyarı tanrısı Hades olduğu iddiasındadır. Üstelik, bir anlaşma yapmanın karşılığında, tabi tutulacağı testi geçene kadar Kate'in annesini hayatta tutacaktır.

Kate, Henry'nin çıldırmış olduğundan emindir. Ta ki ölü bir kızı hayata döndürdüğüne tanık olana kadar. Artık annesinin hayatını kurtarmak gözüne delicesine mümkün görünmektedir.

Testleri geçmeyi başardığı takdirde Henry'nin gelecekteki eşi ve bir tanrıça olacaktır.
Fakat başarısız olursa…

Hemen kitabı bitirmişken sıcağı sıcağına yorumumu da yapayım. :D

İtiraf ediyorum kitaba başlarken çok bir beklenti içerisinde değildim ama kitap beni fena şaşırttı.Yazar gerçekten farklı bir bakış açısı sunmuş mitolojiye.Bir sanat tarihçisi olma yolunda ilerleyen yeni mezun biri olarak en sevdiğim konulardan biridir mitoloji.Bundan bahsetmişken en sevdiğim tanrıçanın Athena olduğunu da yazmazsam olmaz her ne kadar Monsters serisinde beni gıcık etse de. :D

Neyse biz konumuza geri dönelim.Kitabın başında Henry ve Diana’nın olduğu kısımları okurken az çok bir şeyler tahmin edebilir insan aslında ama ben  pek dikkat etmediğim için Kate’in tanrıça olan Diana yani Demeter’in kızı olduğunu da fark etmedim tabi.Sonlara doğru her şey açığa çıkınca resmen jeton düştü bende.Yani başından belli birazcık konu ama ilginç.Ben severek okudum ilk kitabı.Serinin bütün kitapları elimde olmasına rağmen yanıma sadece ilk kitabı aldım maalesef.Şimdi kendime sayıyorum diğerlerini neden almadın diye. *-*

Katherina’da birazcık Julie kızlarını gördüm sanki.Şimdi diyeceksiniz ki ne alaka? Şöyle ki Garwoodkoliklerin bileceği üzere onun kızları genelde erkeklerine hemen aşık olurlar ve bu aşka sahip çıkarlar.Yani yok ben istemem,yok beni kaçırdın,canisin,çitilsin vs. kısacası gibi Judith kızları gibi gıcık değildir.Aşıklarsa eğer hemen kabul ederler ve bunun için mücadele ederler.İşte bu noktada Kate içinde aynı şeyi söyleyebilirim.Kate’de Henry ‘ye olan hislerini kabul etti ve onun için mücadele etmeye başladı.

Diana’nın yani Demeter’in kardeşine olan sevgisi güzeldi aynı zamanda kızıyla olan bağı da öyle.Kardeşi yaşasın diye çocuk doğurdu ve ölümlü olarak yaşamaya başladı. Kate’in babası kim diye merak ediyordum ama merakım sağolsun öğrendim kim olduğunu hahaha. :D

Henry namı değer Hadesi her zaman farklı bilirdik değil mi? :D Gerçi izlediğim bir animede de bildiğimizden farklı türde bir Hades vardı karşımda,bu kitapta da.Hades her zaman ilk eşi Persephone’yi sevecekmiş miş miş.Bizde yedik tabi. :D Gerçi hala seviyor ama üç kitap boyunca böyle olmayacak diye umuyorum ve dayanamayıp yorumlara bakmıştım kitaplar hakkında.Son kitap ile ilgili bir yorum okudum.Umarım son kitapta mutlu bir son bizi bekliyordur.Yoksa ciddi anlamda feci bir hayal kırıklığına uğrarım.

Konsey üyeleri yani Olimposluların yabancılar değilde Kate’in Eden’de ve Eden Köşkünde kaldığı altı ay boyunca hep çevresinde olanların olması benim için büyük bir sürpriz oldu açıkcası.

Hera’yı oldum olası sevmezdim hep kıskanç ve bencil biri olarak lanse edilirdi her ne kadar evlilik tanrıçası olsa da.Bu kitap ile iyice nefret ettim.

Irene’ye çabuk ısınmamın nedeni belliymiş. :P

Artemis’e çok gıcığım aslında Karanlık Avcılar serisinden dolayı.Biricik Acheronuma yapmadığı kalmadı pisliğin. -_-
Bu yüzden bu kitapta da Artemise nötrüm zira ben hala o serideki Artemisin etkisindeyim.

Zeus,Poseidon,Apollo,Hestia,Dionysos,Hermes,Ares,Afrodit.Hephaestus.

Hepsi de Kate’in çevresindeki kişilerdi ve ben okurken hiçbirinden şüphelenmedim.Bir de şu var ki Kate’in yaşadığı her şeyin bir kurmaca olduğunu öğrendiğinde daha büyük bir tepki verir sanıyordum ama tepkisi hiçti,yani hiç tepki falan vermedi açıkcası burası birazcık bana tuhaf geldi.Tamam her ne kadar bir yanında annen diğer yanında aşık olduğun adam olsa da insan biraz bağırır çağırır ne bileyim efendim ben olsam çok kızardım. :D

Umarım serinin diğer iki kitabı da güzel ve istediğim gibi biter diyerek yorumumu sonlandırıyorum. :)