Hmm bu kitabın kapağına bakınca kesin saçma sapan erotik romanlardan biridir diye düşünmüştüm ama okumaya başlayınca fena halde ters köşe yaptı.
İnsanları gizlice takip etmek ve hakkında yasaklama emirlerinin çıkarılması Alayna Withers'ın geçmişinin bir parçasıydı. İşletme üzerine yüksek lisansını eline alan Alayna, kendi geleceğini çizmişti. Çalıştığı gece kulübünde yükselmeyi hedefleyecek ve saplantılı aşk sorununu tetikleyecek her türlü erkekten uzak duracaktı. Müthiş plan. Ama Alayna gece kulübünün yeni sahibi Hudson Pierce'i hesaba katmamıştı. Geçmişteki dürtülerini kontrol altında tutmak isteyen Alayna, akıllı, zengin ve yakışıklı tiplerden hep uzak durmaya çalışmıştı. Ama Hudson onu bir kere gözüne kestirmişti. Alayna'yı yatağında istiyordu ve bunu açıkça belli etmişti. Reddedemeyeceği bir iş teklifinde bulununca Alayna için Hudson'ı görmezden gelmek imkansız hale gelmişti. Gittikçe onun dünyasına çekiliyor, çekimine kapılıyordu. Hudson'ın karanlık sırrını öğrendiğinde ise kapılabileceği en kötü adama aşık olduğunu öğrenmesi için çok geç olacaktı. Belki de kusurlu geçmişleri birbirlerini iyileştirmeleri ve sonunda hayatlarında eksik olan aşkı bulmaları için onlara bir fırsat tanıyacaktı.
Her dakika yatak sahnesi yoktu ve olanlarda abartılacak kadar değildi.Sanırım artık bünye alıştı. :D
Konusu ilgimi çekti öncelikle.Erkek karakterimiz genelde bu tarzda olan karakterlerden çok farklı bence.Tabi kız karakterde öyle en azından benim okuduklarım arasında.İkisi de saplantılı.Erkek karakter yani Hudson sevgi yok diyor ama bunun nedeni kendisinin birini sevebileceğine inanmaması,o cadaloz anne kimde olsa aynı şey olur sanırım.Tek kelimeyle nefretlik.Alayna’nın abisine de gıcığım.Böyle bir durumda insan aile bireyine daha fazla sevgi ve ilgi göstermez mi ?Bunlar tam tersi iyice köstek olmuşlar.
Alayna birinden hoşlanmaya başlandığında saplantı derecesinde ilgili oluyor ve Hudson’da onu seven kızlar ile oynayıp onları incitiyor.Yani bir zamanlar,bu yüzden ikisi de tedavi görmüş ve normal ilişkiden uzak duruyorlar.Ama bu iki sorunlu karakterimiz kitap boyunca birbirini normalleştiriyor, iyileştiriyor.
Sanırım bu yüzden daha da çok sevdim kitabı.İçinde sadece iki karakterimizin ilişki sorunu ve bunu beraber atlatlamaları konu alıyor.Serinin diğer kitaplarında nasıl olur bilemem tabi.
Ve Celia sanki uyuz bir karakter gibi göründü,tabi Hudson’ın annesi Sophia’dan sonra.Alayna Hudson’ı iyileştirecek Celia hanımda bunun meyvesini yiyecek tabi sözde.Hem adamın arkasından piskopat diyor hem de Alayna’nın için şüphe tohumları ekiyor.Bu kız kesin gıcık biri.
Son olarak Hudson’ın Alayna’ya aşık olduğunu inkar etmemesi ve ona çok değer vermesi güzeldi. Sanırım favori sahnelerimden biri sonlardaki Hudson’ın Alayna’yı ailesinin evinde bırakıp gittikten sonra yaşananlar.Hudson’ın neden birini sevemeyeceğini düşündüğünü de anlamış oluyoruz burada.
Öyle ahım şahım bir kitap olmasa da sıkılmadan ve severek okuyabilirsiniz. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder