[Kitap] Davetsiz Misafir

Londra'nın aristokrat çevreleri için Cehennem Kulübü iyi yetişmiş hiçbir genç hanımefendinin hoş bakmayacağı erkeklerin oluşturduğu rezil bir topluluktur... Fakat bu adamlar düşünülebilecek her türlü ahlaksızlığın peşine düşmekle nam salmış olsalar da aslında kralı ve ülkelerini korumak için her şeyi yapabilecek güçlü birer savaşçıdırlar...

Nesillerdir atalarının yaşamını etkileyen lanete inanan Warrington Dükü Rohan Kilburn kimseye bağlanmayacağına dair ant içmiş ve kendini Cehennem Kulübü'ne adamıştır. Fakat ansızın evine getirilen davetsiz misafiri görünce buz tutmuş kalbinin sızladığını hisseder.

Gerçeklerin ortaya çıkmasıyla hayatı bir anda karmakarışık olan Kate Madsen'ın Canavar olarak bilinen düke güvenmekten başka hiçbir seçeneği yoktur. Kısa süre içinde onun aslında nasıl biri olduğunu keşfettiğinde ise hislerine karşı koyamaz ve bu vahşi adamın sevgisini kazanmak için elinden geleni yapmaya karar verir.

Tek kelimeyle bu kitaba BA-YIL-DIM!!!!

Gerçi serinin ikinci kitabını okudum önce ama olsun. :D

Eğer beğenmezsem takasa koyarım hemde beğenmezsem eğer ilk kitabı da almam boş yere düşünceleri içinde kitaba başladım.Kitabı bıraktığımda 265 sayfa okumuşum.Demek ki kitabı çok beğenmişim.Sözde okuyayım da takasa koyayım diyordum. :D

Kız karakterimiz Kate'e ve bir o kadarda erkek karakter Rohan'a ayılıp bayılmış bulunmaktayım.Ben daha önce neden okumadım bu yazarı,bu seriyi!!!! Gerçi okumadığım iyi olmuş.Sadece üç kitabı çıkmış ve bende iki kitabı mevcut.Umarım serisin diğer kitapları da tez vakitte çıkar,fuara gidince sorayım yazarın yeni kitabı gelecek mi diye. *-*

Romanımız Kate'in Rohan'a sunulması için hazırlanmasıyla daha çok hazırlandırılmasıyla başlıyor.Kızı bir ay önce kaçırmış Rohan için çalışanlar,adamı kızdırmışlar kızla gönlünü alacaklar sözde. :D

İlk gece Kate'e fazla uyuşturucu verdikleri için kız uyur ve ertesi gün uyanır,ne olduğunu idrak edince de şatodan kaçmaya çalışır ve kendini kayalıkların olduğu yere doğru sürür.Tabi bu arada bizim "Canavar" Rohan'da her yerde kızı arar ve sonunda bulur.Kate onunla birlikte olmaktansa ölmeyi tercih edeceğini söyler.Kate onu kaçırtanın Rohan olduğunu düşünür ama zavallı Rohan'ımın hiçbir şeyden haberi yoktur.Rohan kızı ordan kurtarır ve bizim asıl hikayemizde başlar. :D

Son zamanlarda okuduğum en güzel historical kesinlikle. Başlarda Kate'in korumasız bir kız olduğu için kaçırıldığı düşünülüyor yani öyle his veriyor ama işin iç yüzü farklı tabi.Macera,aksiyon,romantizm ne ararsanız var kitapta. :D

Kate daha önce okuduğunuz historical romance bayanlarından kesinlikle farklı.Hani ne mızmız ne nazlım ne de uyuz.Masum olmasına rağmen Rohan'a ilgi duymaya başlayınca çocuğun üzerine gidiyor haha.Ama bizim Rohan namus timsali gibi her yakınlaşmada geri çekiyor kendini.Tabi o da kızı istiyor ama başka şeyler ona yakınlaşmasına mani oluyor..Korsan olan babası gibi.Teşkilat ve özgürlükçüler gibi.Adamımızın devlet için kiralık katil olması gibi gibi şeyler işte.

Eğer aklınız karıştıysa birazcık açayım. :D Kate'in kaçırılmasının nedeni aslında Kate'in babasının Özgürlükçülerden biri tarafından aranan bir korsan olması ve annesinin babası da bir zamanlar özgürlükçülerden biri.Büyükbabası hatasını anlıyor sonra tabi. Kate'in asıl kaçırılma sebebini ise açıklıyorum!!! Simyacının mezarını bulmak.Evet yanlış duymadınız şu meşhur simyacı var ya işte o.Kate Simyacının soyundan geliyor ve annesinin kitabında Simyacının mezarının yeri ve oradaki tuzaklardan nasıl geçileceği yazıyor.Özgürlükçülerden Falkirk ise Simyacının mezarındaki parayı istiyor.

İşte böyle maceralı bir kitap.Bir yandan macera bir yandan tutku ve aşk.Kesinlikle harika bir kitap.

Kate çok zeki bir kız sürekli kitap okuyor ve bulmacalarla uğraşıyor.Hal böyle olunca Simyacının mezarındaki bilmeceleri de çözmesi bebek oyuncağı oluyor. :D

Rohan ise herkes tarafından korkulduğu için "Canavar" lakabını almış.Ama o sadece çalışanları tarafından korku duyulan biri olmak istiyor. :D

Simyacının mezarını bulmak için girdikleri mağarada annesi ölünce babası Kate'i karaya güvenli olabileceği bir yere gönderir,yanında güvendiği bir adamıyla.Ve soyadını da değiştirir ki daha sonraları başı belaya girmesin diye.Ve bakın kimin evinin yakınında ev alıp yaşamasını sağlıyor.Tabi ki Rohan!! Orası da biraz karışık tabi. :D

Bu olaylar silsilesinde Kate'in babası da çıkıyor ortaya,meğer adam evlenmiş ve altı çocuğu olmuş.Kate tek başına baba özlemiyle yaşarken o pislik herifin yaptığına bak.Sonra vay alçak herif benim kızımı nasıl kirletirsin!!Kate'inde söylediği gibi sen öldüğünde babalık haklarından vazgeçtin babalık...

Bu sahnede çok sinirlenmiştim adama.İnsan hiç mi kızını özlemez,merak etmez.Mektuplar nereye kadar?
Rohan senden daha çok seviyor ve değer veriyor Kate'e. *-*

Rohan demişken Rohan asla evlenmemeye yeminli.Zira üzerinde bir lanet olduğuna inanıyor.Babası ve ondan önceki atalarından bazıları eşlerini öldürmüşler.Yani evlendiğinde eşini öldüreceğine inanıyor bu yüzden evliliğe karşı mesafeli.Tabi Kate gibi bilime meraklı,gerçekçi biri korku duyulan Canavar'ın bir lanete inanmasını çok komik buluyor ki zaten ortada lanet falan olmadığı da sonra anlaşılıyor.

Evlendikleri sahnede çok güzeldi.İskoçya'da demircilerde evlendiriyormuş bunu öğrenmiş oldum. :D
Kate çividen yapılma evlilik yüzüğünü çok sevdi. :D

Aslında daha yazdıkça yazarım hemen hemen her sahnesini,zira öyle böyle değil acayip bayıldım ben bu kitaba ama fazla abartmayım diye bir yerde kesmem gerekiyor yorumu maalesef.Kısacası vakit kaybetmeden okuyun.!!!!!