Orjinal Adı: Secret Of A Summer Night
Yazar: Lisa Kleypas
Çevirmen: Mine Atafırat
Tür: Historical Romans
Goodreads Puanı: 4.05
Sayfa Sayısı: 376
Seri Sıralaması: Wallflowers Serisi #1
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Baskı Yılı: 2010
Londra sosyetesine giren dört genç kızın ortak bir amacı vardır: Tüm kadınsı yönlerini ve çekiciliklerini kullanarak kendilerine birer koca bulmak.
Annabelle Peyton ise ailesini felaketten kurtarmanın tek yolunun, soylu bir genç adamın kendisine evlenme teklif etmesini sağlamak olduğunu düşünmektedir. Bunun için güzelliğini ve zekasını sonuna kadar kullanmakta kararlıdır. Ancak Annabelle’in en büyük hayranı, zengin ve güçlü Simon Hunt genç kızın aklını çelmekte ve onun duygularına karşı koymasını güçleştirmektedir.
Arkadaşları, Annabelle’i Simon’dan uzakta tutmak için uğraşırlar ve ona uygun gerçek bir beyefendi bulmaya çalışırlarken, bir yaz gecesi her şey değişir. Annabelle, aşkın en tehlikeli oyun olduğunu keşfeder.
Bu durum Simon'dan hoşlandığını farkedene kadar yani Lord Kendall'dan vazgeçene kadar devam etti.Annabel'in illa Kendall'ın eşi olacağım diye yaptıkları sinir etti beni maalesef. *-*
Hayır çeyizin olmadan seni alacak mı bakalım o var birde. *-*
Peşinde deli divane olan bir adam var zaten.Sımon Hunt. <3.<3
Ama sen onunla beraber olma fikrini kan dondurucu buluyorsun.Sanki çok seçeneğin varmış gibi. :3
Buralarda Annabel'e feci sinir oldum yani tamam ünvan sahibi olmayan biri soyluların arasında zor tutunabilir belki ama esas kızın da böyle düşünmesi benim tuhafıma gitti.
Simon o kadar yıl peşinden koştu durdu sürekli hakaret yedi ama sonunda istediğine kavuştu.Azim diye buna derim ben. :D
Kitabı kısaca özetlemek gerekirse,kitabın yarısına kadar Annabel Simon'ı reddetti,sonunda Kendall'ı elde edebileceği fırsat çıkınca da Simon'ı sevdiğini anladı ve evlendiler.Sonra da toplumsal sınıf farklılığı nedeniyle Annabel'in yaşadıklarını anlattı,eh arada birazda heyecan katmış Lisa ve sonunda happy ending.
Annabel 25 yaşında ve parasız olduğu için sezonlarda hep duvar kenarında oturuyor.Kendisiyle birlikte üç kız daha -Lilian,Daisy,Evie- aynı yerde oturuyor ama daha önce hiç konuşmamışlar.Yine bir balo zamanında duvar kenarında otururlarken konuşmaya başlıyorlar.Sonra ittifak olup birbirlerine koca bulmaya karar veriyorlar. :D
Kitabın gidişatı buradan sonra değişiyor bana göre.Ben buradan sonra kitabı sevmeye başladım.
Kızların top oynadığı bir sahne vardı,o sahneye bayıldım. :D
Lilian ve Marcus'un buradaki sahnesini okurken Lilian'ın eşi Marcus olsun noluurr dedim ve kitaba ara verip direkt goodreadsı açtım ve istediğimin olduğunu görünce tekrar okumaya devam ettim. :D
Zaten sonradan etkileşimleri de artıyor.Tabi birbirlerinden nefret ediyorlar.En büyük aşklar nefretle başlar derler. :D
Bu yüzden ikinci kitabı çoook merak ediyorum. :3
Kitapta anlam kopukluğu olan bazı yerlerde vardı,mesela Simon neden Annabel'e soğuk davrandı? Ya da Lilian ve Marcus'un arasında ne geçti? Bunları okuyamadık,orjinalinde de böyle mi yoksa kitabı kestiler mi acaba merak ettim.
Ceviriden kaynakli o. Yazarin diger kitaplarinda kopukluk yoktu diye hatirliyorum cunku. Hatta bu kitapta sansurde olmasi gerekiyor diye hatirliyorum. :))
YanıtlaSilYa niye böyle çevirmişler ama. :(
SilSansür derken malum sahnelerde mi? Niye sansür koyma gereği duymuşlar ki. *-*
Aynen malum sahneler. :)
SilÇevirmenin üşengeçliği sanırım. Epsilonda hep denk geliyorum kopuk paragraflara veya bölüm sonlarına. Çeviren düzgün çevirmiyor veya editör kesiyor o sayfaları artık bilemiyorum. :D Orijinali ile karşılaştırdığım bir kitabın koca bir sayfasını 3 cümleyle özetleyen çevirmen bile gördüm yani. :D
Haha. :D
SilBen şu ana kadar okuduğum kitaplarda pek hatırlamıyorum var mıydı önceden ama bunda okurken cidden farkediliyordu. :3
Bir dakika bir dakika!!! Yok artık.Ciddi misin?? :D
Allahım yaaa ingilizceyi anadilim gibi bilmek istiyorum. -_-
Böyle saçmalıklarla uğraşmak zorunda kalmazdım o zaman.