Orjinal Adı: Twenty Eight and Half Wishes
Yazar: Denise Grover Swank
Çevirmen: Aslı Güçlü
Tür: Romance Suspense
Goodreads Puanı: 3.9
Sayfa Sayısı: 432
Yayınevi: Martı Yayınları
Çıkış Tarihi: 2016
Nereden başlayacaktım?
Listemden elbette.
Her zaman yapmak istediğim ama denemekten korktuğum şeylerden...
Rose Gardner olacakları önceden görme konusunda doğuştan yeteneğe sahip, genç bir kızdır. Fakat şimdiye dek hep başkalarına dair, çoğu zaman saçma sapan -birinin tuvaletinin taşması gibi- olayları görmüş, kendisiyle ilgili herhangi bir görüntüyle karşılaşmamıştır.
Ta ki kendi ölümüne şahit olana kadar...
Yirmi dört yıllık hayatını boşa harcadığını fark eden Rose, malum olay gerçekleşmeden önce, çok isteyip de yapamadığı şeylerin listesini çıkarır. Yan dairelerine yeni taşınan yakışıklı komşusu Joe da bu maddeleri hayata geçirmesi için ona yardımcı olur; Rose'un erkeklerle daha çok şey yaşamak istediğini belirttiği madde hariç! Gelgelelim, bu yaşına kadar ona her şeyi yasaklayan ve kötü davranan annesi onun yerine öldürüldüğünde ortada daha önemli bir gerçek vardır: Rose, cinayetin baş şüphelisidir.
Diğer yandan, peşine düştükleri şeyin Rose'da olduğunu düşünen birileri ne pahasına olursa olsun onu ele geçirmekte kararlıdır.
Genç kız artık bakire ölme endişesinin yanı sıra çok daha ciddi sorunlarla karşı karşıyadır.
Kitap pek ilgimi çekmemişti aslında ama instagramda bir kaç olumlu yorum görünce başlayım bende bakalım dedim.😊
Yazarın diğer serisini okumadım ama bu kitabı sevdim. Konusunda fantastik öge yer alıyor gibi ama daha çok romantik polisiye tarzında. Linda'nın kitaplarının biraz daha eğlenceli ve romantik versiyonu gibi. :)
Rose'un yaşadığı şeylere çok üzüldüm. Annesi olacak kadının mektupta seni seviyorum yazmasına zerre inanmadım. Seven insan çocuğuna böyle mi davranır? 😑
Joe'nin bir şeylerin peşinde olduğu anlaşılıyordu zaten ve tahminimde doğru çıktı. 😈
Joe ve Rose ikilisinin diyaloglarını çok sevdim. 😄
28 Buçuk Dilek serinin ilk kitabıymış. Diğer kitaplarda da Rose'un macerasını anlatmış yazar ama dört kitaplık bir seri olmasına pek gerek yokmuş bence. Özellikle de son kitapta Joe yoksa. 😒 (Spoiler değil arka kapak yazısında yazıyor.🙈)
Yazarın diğer serisini de okuyacağım,merak ettim. 😆
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder