Evet!!! Etkinlik olurda röportajımız olmaz mı? Bu sefer yazar röportajımız var.Hem de çok eğlenceli bir röportaj.Ben okurken çok keyif aldım.Umarım sizde alırsınız. :)
1.Röportaja klasik bir soruyla başlayalım. Zeynep Şentürk kimdir,kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?
Merhaba Bir Adım Sonrası Ayrılık okurları J Ben Zeynep. Zeynep
Şentürk. Her ne kadar göstermesem de 28 yaşındayım. Halkla İlişkiler mezunuyum.
Fakat içimdeki okuma aşkı dur durak bilmediğinden Çalışma Ekonomisi ve
Endüstriyel İlişkiler bölümü ile okul hayatıma devam ediyorum. Onun dışında…
Çalışmıyorum ama kurslara katılarak kendimi geliştirmeyi hedefliyorum. Yeni
hikaye yazamıyorum ne yazık ki şuan. Şu aşamada tek kitaplık yazar olarak bir
süre kalmaya niyetliyim. Zaman ne gösterir bilinmez tabi.
2.Yazmaya ne zaman ve nasıl başladınız?
Yazmaya 2006 yılında Twilight fanfiction hikayeleri yazarak
başladım. Bu tür iki adet yayınlanmış hikayem var. Sonrasında siteden
tanıştığım bir arkadaşımın (adı kitabın teşekkür bölümünde yer almakta) desteği
ile fanfiction dışında bir hikaye yazmaya karar verdim ve sonunda Bir Adım
Sonrası Ayrılık kitabı ortaya çıktı. Bunun dışında başlanıp yarım bıraktığım
7-8 adet hikayem var. Ayrıca yayınlanan kısa yazılarımda bulunmakta. 2007 de
yazılan kitabımı saymazsak ilk yazma deneyimim 2006 yılında oldu diyebilirim.
3. Kitabınız Bir Adım Sonrası Ayrılık hakkında kısaca bilgi
verebilir misiniz?
Bir Adım Sonrası Ayrılık kitabı bir aşk-dram kitabı. Aynı
hayat gibi. Gerçekte de nasıl aşk
devamında dramı getiriyorsa bu kitapta da bunu okuyoruz. Gamze ve Daniel aşkı
naif ve bir o kadar da gerçekçi bir hikaye. Kaderin yardımıyla başlayan bir
aşkın yine kaderin müdehalesi ile sona erdiğini görüyoruz. Gamze Türk bir
hostes. Başından kötü olaylar geçmiş ve hayata karşı korkuları ile yaşayan bir
genç kız. Daniel ise dünyaca ünlü bir oyuncu. Tüm şöhret ve paraya karşın erkek
karakterimiz bildiğiniz erkeklerden biraz farklı. O çoğu kitapta yer alan
seviyor muyum acaba diye düşünen adamlardan değil. Gamze’yi görüyor ve onu
sevdiğine karar veriyor. Sonrası ise ikilinin birleşme ve bitişleriyle ilgili.
Tıpkı bir cümle gibi. İlk harfle başlayıp nokta ile sonunu görüyoruz bu aşkın.
Bu kitapla ilgili asıl bilinmeyenin Twilight fanfiction’u
olarak başladığı. Daniel karakterinin fiziksel özellikleri Robert Pattison’dan,
Gamze’nin ise Kristin Stewart’tan uyarlama. Konu olarak benzerlik olmasa da
karakterleri betimlerken ikisini baz aldım. O zamanlar Twilight fanı olduğum
için (ki hala öyleyim) zaten konuk ünlü de Robert oldu J
4. Kitabınızı elinize aldığınızda ve raflarda gördüğünüzde
neler hissettiniz? Ayrıca ilk imza kime gitti?
Kitabı uzun beklemeler sonucu elime aldığımda ilk yaptığım
boş boş bakmak oldu. Çünkü yıllarca bir hayal kuruyorsunuz ve sonunda
hayalleriniz avuçlarınızın içinde hayat buluyor. Bu o kadar tuhaf bir duygu ki
hala o ilk anki duygularımı adlandıramıyorum. Kitapla ilgili kurduğum tek hayal
onu D&R raflarında görmekti. Nedendir bilmem ama o zaman buna inanacağımı
düşündüm hep ve gerçekten de öyle oldu. Kitabı elime aldığımda boş boş bakan
ben D&R rafında gördüğüm an ağlamaklı oldum. O an hissettiklerimin tarifi
yoktu bende. Yıllarca yıldızlara bakarak ettiğim dualarım gerçek olmuştu
sonunda ve bana tek kalan karşısına geçip buna hayran hayran bakmak oldu. Şimdi
bile hala hangi kitapçıda görsem içimde dinmeyen bir kıpırtı oluyor. İlk imzanı
ise anneme attım. Kendisi her ne kadar kitabı hala okumamış olsa da ilk imzayı kaptı.
5.Okuyucularınızdan bazıları Jamie’nin de kitabı olmasını istiyor.Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Jamie eğlenceli karakteri ile Daniel’ın neredeyse önüne geçti. Açıkçası Jamie’yi yazarken büyük keyif almama rağmen bu kadar beğeneni olacağını düşünmemiştim. Jamie’nin hikayesini bende her ne kadar yazmak istesem de Mandy ile olan aşkını zaten Bir Adım Sonrası Ayrılık kitabında yazdığım için devamı gelmeyecek ne yazık ki. Mandy ve Jamie aşkı son sürat devam ediyor ama onu söyleyebilirim. Onların sonu en azından mutlu bitiyor.
Şimdi ne mi yapıyorlar. Elbette birbirlerini yemeye devam ediyorlar. Dinleyin bak sizde Jamie’nin sesini duyuyor musunuz?
- -Mandy!!! Tanrı aşkına kutu kadar evin içinde nereye kayboldun yine. Yemin ediyorum çip takacağım sana kadın. Mandy!!!
- -Jamie bağırmayı kes, sağır değilim. Nerede olacağım senin pis çoraplarını topluyorum oradan buradan. Çoraplarını bir daha mutfak kapısına asarsan küçük dilimler halimde kekinin içinde yiyeceksin haberin olsun. Sonra Gamze’nin yaşadığı hala soru işareti olan balığını mumla ararsın ona göre.
Görüyorsunuz ya aşkları da atışmaları da son sürat devam
ediyor. J
6.Şu an yazdığınız hikayeniz hakkında bilgi verebilir
misiniz? (Bizi İtalyanımız ile ne zaman tanıştıracaksınız demek istiyorum
aslında. :D )
Şuan kafamda şekillenen 3 adet hikaye var ve üçü de
başlanmış durumda. Ruh halim hangisine yakınsa onu yazmaya devam ediyorum. 3
ayrı tür arasında kararsızım. Fakat kitap olmasa bile tamamlayıp yayınlamayı
düşündüğüm bir hikayem var. Sadece şuan yoğunluktan devam edemiyorum. İtalyan’a
gelince o biraz beklemek zorunda ne yazık ki. Hayatım uzun zamandır olmadığı
kadar yoğun olduğu için bekliyor ama dönüşü muhteşem olacak. Şuan önceliğim olan konu biraz detaylı
olduğundan hala detayları çözmeye çalışıyorum. Kendisine bir şarkıdan
esinlenerek başladığım için birazcık daha zor oluyor başlaması sadece. Ama
İtalyan’a da sıra gelecek merak etme sen ;)
7. En sevdiğiniz motivasyon ifadesi nedir?
Herkes gibi güzel yorumlar elbette beni ateşliyor. Fakat
beni yazmaya iten asıl şey şarkılar. Bir Adım Sonrası Ayrılık kitabı o an
dinlediğim müziklerin sonucunda ortaya çıktı. Yani o an hangi şarkıyı
dinlediysem hikayeye o yön verdi. O yüzden final için bana değil şarkılara
kızın. Yeni başladığım her hikayemde de bu şekilde oluyor. Evet, sanırım benim
en büyük motivasyonum müzik.
8. Favori kitaplarınız hangileri? Size ilham veren yazarlar
kimler?
Koyu bir Garwood fanıyım. Stephen Meyer hayranlığı ile
yazmaya başlasam da benim için her zaman kült yazar Julia Garwood’dır. Kadın ne
yazsa severek okurum. Hikayelerimdeki kadın karakterlerin tamamını Garwood
karakterleri gibi dişli yazmaya çalışıyorum. Favori kitabımı ise Gelin elbette.
Beni tanıyanlar kitaba olan hayranlığımı çok iyi bilirler. Öyle ki kitabı tam
11 kez okudum ve hala bir repliğini görsem tekrar okuyasım gelir. Issız adaya
düşsem tek Gelin kitabıyla ömür geçiririm gibime geliyor. Favori üçlüm var ve
yıllardır onları yerinden oynatabilecek bir kitap daha okumadım. Her kitap ayrı
hayat olsa ve severek okusam da o üçü benim için değişmezler.
Julia Garwood – Gelin (Jamie idolüm)
Lisa Kleypas – Ben Böyleyim (Marcus’un bir kere daha demesi
hala kulaklarımda)
Sandra Brown – Skandal Yağmuru (Beni ağlatabilen ilk kitap)
9.Favori filminiz hangisi ve neden?
Aşk ve Gurur. Nedenini söylememe gerek bile yok sanırım.
Hayatım boyunca kitaptan uyarlanan izlediğim en iyi film. Kaç kız bu filmle
Darcy’ye aşık olmadı ki.
10. Bize sizin hakkında kimsenin bilmediği bir şey söyler misiniz?
O kadar çok historical kitap okudum ki orada yazan erkek karakterler yüzünden evde kaldım J Bakmayın siz benim bekarlık sultanlıktır dediğime bir Alex, bir Marcus gelsin de bakalım beni bir gün daha bekar görebiliyor musunuz.
11.Sosyal medya kullanımı ile aranız nasıl? Okurlarınız
sizinle hangi adreslerden iletişime geçebilir?
Şuan yoğun olduğum için yeteri kadar bakamasam da elimden geldiğince okurlarımla iletişimde olmaya çalışıyorum. Benimle iletişime geçmek isterseniz aşağıda yer alan adreslerin tamamından bana ulaşabilirsiniz.
https://www.facebook.com/Bir-Adım-Sonrası-Ayrılık-Zeynep-Şentürk-151695734978572/?fref=ts
12.Bir gün kitap çıkarma hayalleri olan hikaye yazarlarına
söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Çünkü siz hayalinize ne kadar inanırsanız kader de size o kadar yardım eder. Nacizane tavsiyem hayallerinize sizin kadar inanmayan insanlarla paylamamanız. Eğer olsun diye bir şeyleri yaparsanız sonunda mutluluğunuzu buruk yaşayabilirsiniz. O yüzden umarım kader karşınıza hep hayalinizi hayali gibi benimseyen insanlar çıkarır.
13.Son olarak okuyucularınıza neler söylemek istersiniz?
Kitabımı okuduğunuz ve hayallerime ortak olduğunuz için öncelikle hepinize çok teşekkür ederim. Yorumları ve güzel görsellerinizi benimle paylaştıkça içimde oluşan sevinci tarif bile edemiyorum. Evet, kitabın sonu sizi ne kadar üzse de doğru söylemek gerekirse kendimce mutlu oluyorum. Zira bu yüreğinize dokunabildiğim anlamına gelir. Umarım tek üzüntünüz kitaplarda olur. Benimle aynı anda aynı düşü kurduğunuz için teşekkür ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder