Orjinal Adı: First Grave on the Right
Yazar: Darynda Jones
Çevirmen: Bilge Gündüz
Tür: Paranormal,Urban Fantasy
Goodreads Puanı: 4.08
Sayfa Sayısı: 316
Seri Sıralaması: Charley Davidson Serisi #1
Seri Sıralaması: Charley Davidson Serisi #1
Yayınevi: Doğan Kitap
Çıkış Tarihi: 2012
Sağdan Birinci Mezar’ı okurken çok eğleneceksiniz… Çünkü Charley'nin hayatında her şey var: Olağanüstü yetenekler, macera, gizem, görünmez ama iç titreten dokunuşlar, yani aşk…
“Charley’nin şeytani neşesi ve hayata karşı iştahı, paranormal roman okurlarına çok çekici gelecek ve sanırım ‘Ghost Whisperer’ dizisinin yasını tutanların kalbindeki boşluğu dolduracak.”
Publishers Weekly
Charley Davidson bir özel dedektif… Hem de cazibeli bir kadın.
Ama bildiğimiz özel dedektiflerden ve tabii bildiğiniz cazibeli kadınlardan değil. O bir ölüm meleği. Henüz öbür dünyaya geçememiş ruhlarla iletişim kuruyor ve “ışığa gitmeleri”ne yardım ediyor. Doğrusu, ölülerle konuşma yeteneği, katilleri bulmakta da çok işine yarıyor…
Charley’nin bir de âşığı var… Ama kahramanımız adamı göremiyor. Sadece o çıldırtıcı dokunuşlarını hissediyor… Sık sık ve derinden…
Cazibeli dedektifimiz bugünlerde ne mi yapıyor? Cinayete kurban giden üç avukatın katillerini bulmaya çalışıyor… Herhalde sizi nasıl bir heyecanın beklediğini anladınız artık.
Sonunda bende Charley Davidson ile yani Ölüm Meleğiyle tanıştım!!!!
Başlarda biraz sıkıldım, itiraf ediyorum. :P
70'lerden sonra sarmaya başladı kitap ve beni kendine fena bağladı.Espriler süperdi. Başlarda sıkıcı olduğu için kitabı daha önce okumaya başlamıştım ama bu yüzden bırakmıştım fakat Kristal seveceğimi söyleyince devam ettim,okumaya başladım tekrar ve kitap saatler sonra bitti.
Ve evet kitaba bayıldım.Charley karakteri çok iyi yazılmış bence.
Reyes'te harikaydı.Yani çoğunlukla sis bulutu içindeydi ama olsun,gizemli varlıkları severiz. :D
Zaten kitabın sonlarına doğru kim olduğu da açıklığa kavuşuyor.
Bu konu hakkında bir teorim vardı ve o tuttu. :D
Charley bir ölüm meleği,o ölüleri görebiliyor yani ölenlerin ruhlarını görebiliyor.Çünkü o bir nevi kapı.Ruhların ışığa gitmesine yardım ediyor.Bunun dışında yarı zamanlı dedektiflik yapıyor.
Charley oldukça komik biri bence,esprileri ve durumlara yaptığı yorumlar sizi eğlendiriyor.
Güçlü kadın karakterleri seviyorum,mıymıytı değiller.
Reyes ise hmm kim olduğu hakkında kitabı okurken bir kaç fikir yürütüyorsunuz ama tam olarak ne olduğunu,neden kaçtığını anlamıyorsunuz.Kitabın sonlarına doğru anlıyorsunuz bir nevi ama yine de Reyes hakkında aklınızda soru işaretleri kalabiliyor. :3
Bir de Garret var.Polis kendisi,her ne kadar Charley ile-daha çok Charley tarafından- didişseler ve laf dalaşına girselerde Garret'in Charley'den hoşlandığı belli oluyor bence davranışlarından.
Kristal diğer kitaplarda aşk üçgeni var dedi ve sonra ekledi Garret'in olayı başka diye,tabi ben aşk üçgenini öğrenince yüzüm düştü.(Farkettiniz mi? O kadar kitap okuyoruz bir kerecikte kitap diliyle yazayım dedim. :D ) Pek sevmiyorum aşk üçgenlerini. Umarım çok fazla değildir.Garret kendi içinde yaşasın ne yaşıyorsa. :P
Charley'in babası sevilesi ama annesine ve ablasına çok gıcık oldum.Nasıl bir anne çocuğuna böyle davranır. Cookie'nin de dediği gibi onun yanında olmalıydı.Diğer kitaplarda araları nasıl olur bilemiyorum ama bana biraz Kediciğin annesini hatırlattı,umarım onun kadar uyuz değildir o ve taptığı kızı. *-*
4 vermenin nedeni ise kitabın ana konusu olan olayın hiçbir aksiyon vs. olmadan kitabın sonlarında beş dakikada çözüme kavuşmuş olması.
Bölüm başlarında yer alan yazılarda çok güzeldi,aslında onları da yazmak istiyordum ama başka bir zamana artık,ayrı bir postta yazarım. :))
Yine de güzeldi,okurken eğlendim,bu yüzden seriye devam edeceğim. :)
Doğan Kitap'ın elinde rezil olduğu için sadece iki kitabı daha var.Keşke başka bir yayınevi alsa seriyi. *-*
Not: Taslakları karıştırırken yarım bıraktığım yorumlardan Sağdan Birinci Mezar'ı düzenleyip yayınladım,yoksa kitabı okuyalı bayağı oluyor.
70'lerden sonra sarmaya başladı kitap ve beni kendine fena bağladı.Espriler süperdi. Başlarda sıkıcı olduğu için kitabı daha önce okumaya başlamıştım ama bu yüzden bırakmıştım fakat Kristal seveceğimi söyleyince devam ettim,okumaya başladım tekrar ve kitap saatler sonra bitti.
Ve evet kitaba bayıldım.Charley karakteri çok iyi yazılmış bence.
Reyes'te harikaydı.Yani çoğunlukla sis bulutu içindeydi ama olsun,gizemli varlıkları severiz. :D
Zaten kitabın sonlarına doğru kim olduğu da açıklığa kavuşuyor.
Bu konu hakkında bir teorim vardı ve o tuttu. :D
Charley bir ölüm meleği,o ölüleri görebiliyor yani ölenlerin ruhlarını görebiliyor.Çünkü o bir nevi kapı.Ruhların ışığa gitmesine yardım ediyor.Bunun dışında yarı zamanlı dedektiflik yapıyor.
Charley oldukça komik biri bence,esprileri ve durumlara yaptığı yorumlar sizi eğlendiriyor.
Güçlü kadın karakterleri seviyorum,mıymıytı değiller.
Reyes ise hmm kim olduğu hakkında kitabı okurken bir kaç fikir yürütüyorsunuz ama tam olarak ne olduğunu,neden kaçtığını anlamıyorsunuz.Kitabın sonlarına doğru anlıyorsunuz bir nevi ama yine de Reyes hakkında aklınızda soru işaretleri kalabiliyor. :3
Bir de Garret var.Polis kendisi,her ne kadar Charley ile-daha çok Charley tarafından- didişseler ve laf dalaşına girselerde Garret'in Charley'den hoşlandığı belli oluyor bence davranışlarından.
Kristal diğer kitaplarda aşk üçgeni var dedi ve sonra ekledi Garret'in olayı başka diye,tabi ben aşk üçgenini öğrenince yüzüm düştü.(Farkettiniz mi? O kadar kitap okuyoruz bir kerecikte kitap diliyle yazayım dedim. :D ) Pek sevmiyorum aşk üçgenlerini. Umarım çok fazla değildir.Garret kendi içinde yaşasın ne yaşıyorsa. :P
Charley'in babası sevilesi ama annesine ve ablasına çok gıcık oldum.Nasıl bir anne çocuğuna böyle davranır. Cookie'nin de dediği gibi onun yanında olmalıydı.Diğer kitaplarda araları nasıl olur bilemiyorum ama bana biraz Kediciğin annesini hatırlattı,umarım onun kadar uyuz değildir o ve taptığı kızı. *-*
4 vermenin nedeni ise kitabın ana konusu olan olayın hiçbir aksiyon vs. olmadan kitabın sonlarında beş dakikada çözüme kavuşmuş olması.
Bölüm başlarında yer alan yazılarda çok güzeldi,aslında onları da yazmak istiyordum ama başka bir zamana artık,ayrı bir postta yazarım. :))
Yine de güzeldi,okurken eğlendim,bu yüzden seriye devam edeceğim. :)
Doğan Kitap'ın elinde rezil olduğu için sadece iki kitabı daha var.Keşke başka bir yayınevi alsa seriyi. *-*
Not: Taslakları karıştırırken yarım bıraktığım yorumlardan Sağdan Birinci Mezar'ı düzenleyip yayınladım,yoksa kitabı okuyalı bayağı oluyor.
İlginç bir kitaba benziyor.
YanıtlaSil