[Kitap] Tehlikeli Kızıl

Tür: Aşk,Yeni Yetişkin

Goodreads Puanı: 4.25

Orijinal Adı: Dirty Red

Sayfa Sayısı: 296

Baskı Yılı: 2014

Çeviri: Meltem Türrkmen Şimşek

Yayınevi: Aspendos

Sevgili Fırsatçı,
Onu benden alabileceğini sandın ama kaybettin. Ve şimdi benim olduğuna göre onu elimde tutmak için her şeyi yaparım. Şüphen mi var? Senin olması gereken her şey benim. Olur da merak ediyorsan; aklına bile gelmiyorsun artık. Onu bırakmayacağım… Hem de hiç.
Tehlikeli Kızıl
Leah Smith sonunda istediği her şeye sahiptir. Tam olarak öyle olmasa da. Evliliği, ömür boyu sürecek bir bağlılıktan ziyade daha çok bir borç gibiydi. Oluşturmak için var gücüyle uğraştığı imajı ise gözlerinin önünde dağılıp gidiyordu. Yeni bir rol ve sırlarla dolu geçmişiyle Leah, çaldığı şeye sahip çıkmak için ne kadar ileriye gideceğine karar vermeliydi.

SPOİLER İÇERİR. 


Fırsatçıyı ne kadar ayılıp bayılarak okuduysam bu kitabı da o kadar nefret ederek okudum.
Bir yandan okuyup bir yandan da Leah'a saydırmak ilginç oldu. :D

Fırsatçı'yı okumaya başlamadan önce kitaplar hakkındaki yorumların çoğunu okudum.Çoğunlukla Olivia ve Leah'ın birbirinden beter olduğu,okurken ikisinden de nefret edebileceğimiz falan söyleniyordu.Bu yüzden Fırsatçı'ya başlamadan önce Olivia'nın çok beter şeyler yapacağını,her zaman en kötüsü olacağına kendimi hazırlayıp kitabı okumaya başladım.Ama o da ne?Hiçte yorumlarda ki kadar şirret,nefretlik,kötü bir kız göremedim ben.Yaptığı şeyleri de sanırım sevdiğim için hoş gördüm Olivia'da.

Fakat Tehlikeli Kızıl'da böyle bir şey okudukça Leah'ın ne kadar tehlikeli bir cadaloz olduğunu daha iyi anladım.

Dakika bir gol bir daha ikinci sayfada yuh dedirtti.İnsan daha saniyeler önce doğan kendi kızını kocasından kıskanır mı? Eğer söz konusu Leah ise kıskanır.Caleb'i elde etmek için neler yapmadı ki bunu da yapmasın.

Neyse dedim kitaba devam edeyim.her okuduğum cümle ile beraber Leah'a olan nefretim katlandıkça arttı maalesef.Yazar geçmişteki hayatından da bahsederek onu anlamamızı sağlamaya çalışmış ama ben zerre anlamadım.Ne olursa olsun bu yaptıklarını haklı çıkarmaz. *-*

Caleb desen ayrı bir terhane,sevmiyorsun madem ne diye onunla beraber oluyorsun.Hayır madem hala Olivia'yı seviyorsun neden başkasından çocuk yapıyorsun!!!! >.<

Yok arkadaş Caleb'e de çok kızdım ben bu kitapta.Hem Leah'tan uzak duruyor-sözde- hem de ona dokunuyor,öpüyor falan.Ne iş adamım!!!!!

Leah bir de demiyor mu?Ben masumum,kurbanım vs. vs. gelde saçını başını yolma bu kadının.
Annelik duygusu bile olmayan doğurduğu çocuğa bebeğim bile diyemeyen,ondan çığlık atan bir insan parçası olarak bahseden,bakmaları için bakımevine götürüp kendisi hemen eğlenceye koşan,sırf kız olduğu için kocasından kıskanan bir kızıl cadaloz işte.

Neymiş hep erkek bekliyormuş.Kız olmasını tekrar ikinci planda olaccağı için kendine yediremeyen insancık.Cidden çok gıcığım sana.Başka nasıl anlatabilirim sana olan hislerimi acaba?

Nefret muazzam bir duygudur.Ateş gibi sıcak ve ezicidir.Tanrı vergisi mantığınızdan geriye bir kül yığını kalana kadar yakar.

Yukarıdaki söz bir nebze belki anlatıyor hissettiklerimi. :D

Erkek bakıcılar genelde az bulunur ve bunlardan bir tanesi de Leah'ın yardımına koşan Sam oldu.Kitapta iyi biri gibi görünüyordu ama onunda sırları var sanırım.Bir iki yerde ettiği cümleler aklıma sanki onu Olivia'nın işe aldırttığına itti.Tıpkı Leah'ın Olivia'nın hayatına Turner'i sokması gibi.Ama Olivia böyle şeyler yapmaz canım.
Artık Leah'ın da dediği gibi evli,barklı.Bari mutlu olsa. *-*

Caleb'in Olivia'ya doğumgününde ne aldığını çok merak ediyorum.

Ve bir iki sahnede de olsa Olivia'yı okumak paha biçilemezdi.

Leah'ın kocanı sevdiğini söylemiştin cümlesine karşılık.Seninkini de seviyorum dedi ya,işte benim kızım ya.Mükemmelsin herşeyinle. :D

"Adım Leah..Benim olanı kaybetmemek için herşeyi yaparım." 

Yaptığın planların hepsi de ters teper.Oh canıma değsin. :P
Çocuğu sırf Caleb seni bırakmasın,aranız daha iyi olsun diye yaptın ama bak ne oldu.Tam tersi o hiç istemediğin kızın aranızı daha da bozdu.

Caleb biliyorum berbat biriyim. Biliyorsun, berbat biriyim. Ama sen beni daha iyi bir insan haline çeviriyorsun.

Peh... Gelde inan bu söze.Bir yaptıklarına bak,birde sözlediğin söze. *-*

  Kız sözcüğü göğsümde bin tonluk bir fil gibi göğsümü eziyordu.Kız.Kız.Kocamı başka bir kadınla paylaşmak zorunda kalacaktım… Yine.

İşte Leah'ın bütün meselesi bu.

Onu  o kadar seviyordum ki kalbim acıyordu. Bana bakmıyordu. Bunun ne demek olduğunu bilmiyordum ama düşünmek hiçbir zaman iyi bir şey değildi. Duygularım beni bir keresinde nerdeyse boğuyordu. Oraya tekrar dönmek istemiyorum.

Bu sevgi değil saplantı.Bildiğin saplantı.Seven insan senin yaptıklarının hangisi yapar yahu!!!!

Aşkla ilgili en kötü şey buydu; ne yaparsan yap kalbine sahip olan kişiyi asla unutmazdın.

Birine karşı bu kadar derin hisler içinde olunca onu tamamen sevmeyi bırakamıyorsun.

İşte bu sözler doğru.Ama bu sözler bana göre Olivia ve Caleb için geçerli. :3

"Aşk mantıksızdır.Bir deliğe düşer gibi içine düşersin.Sonra sıkışırsın.Aşkın içinde yaşamaktan çok, aşkın içinde ölürsün."

Evet.Bu sözler Caleb'in Olivia için olan hislerini çok net bir şekilde açıklıyor ama yaptıklarıyla söyledikleri uyuşmuyor.Olivia'yı madem bu kadar derinden seviyordu yukarıda bahsettiğim şeyleri neden yaptı. >.<
Leah'a neden ona uygun olduğunu söyledi.Sözde annesi ona gerçeği göstermiş. *-*

Leah'ın son sözlerine ne demeli peki?Hani sen bu adamı seviyordun?Bu mu sevgi?Sen benim canımı yaktın bende senin canını yapacağım oluyor bu.Seven kişi sevdiğine kıyar mı?Ama söz konusu sen olunca herşey beklenir senden.Bunu diyecek hatta yapaca kadar aşağılıksın işte. -_-


Şimdi bu kadar nefret ettiğim bir kitaba neden 5 puan verdiğime gelirsek  ya bir puan verecektim ya da beş puan verecektim ama Leah'tan bu kadar nefret etmeme rağmen Tarryn Fisher kitabını bir solukta okuttuysa ve bir karakterden bu kadar nefret ettirebildiyse eğer bunun tek bir açıklaması var; yazar başarılı demektir.
Bu yüzden beş puanı hakediyor.