[Kitap] Ah Şu Kalbim

Yine harika bir SEP kitabı.Zaten SEP sadece çamur yazıp yayınlasa ben yine mükemmel derim. :D

Serinin ilk kitabı Aşkta İlk Çeyrek kitabında ilk kez tanıştığımız Molly ve Sensiz Olmaz kitabında karşılaştığımız Kevin’in hikayesini okuduk.Benden önce okuyanlar kitabın ilk sayfasındaki çeviriden bahsetmişler zaten yeterince,bu yüzden benimde bahsetmeme gerek yok ama insan sorguluyor bunu çeviren kişi SEP’in diğer kitaplarını okumamış mı hiç diye.Sadece bir tane yazım hatası gözüme çarptı okurken onun dışında gözüme çarpan bir şey olmadı.

Neyse ana konuya dönelim geri Molly uslu görünümlü asi kızımız,yangın alarmı ve asker traşı aklıma geldikçe gülüyorum,komik olmasa da. :D

En eski dostlarımız Dan ve Phoebe’yi bolca gördük ve çok iyi oldu bencee.Ah Dan yaa dört çocuk babası aynı zamanda baldızına da baba olmuş.Kim istemez böyle bir kocayı.Şanslı Phoebe seni. :P
Tabi Dan’da çok şanslı çünkü Phoebe  gibi biriyle evli.Onların kitabını okurken Dan beye az kızmadık.

Jane ve Cal’ı çok az gördük keşke biraz daha görseydik onları da. -.-

Molly ve Kevin’in maceraları da Jane ve Cal’inkileri aratmayacak cinstendi bence.Kevin’a baya saydığım doğrudur ama sonunda affettirdi kereta kendini. :p

Lily ve Liam’ın hikayesi de çok ama çok güzeldi.Ya zaten SEP’in yan karakterlerini de en az ana karakterleri kadar ön plana çıkarmasına bayılıyorum ama şimdiye kadar en favori yan karakter hikayem Cal’ın anne ve babasının hikayesiydi.Liam her afra erkeği gibi yaa arkadaşım niye böyle erkekler hep kitaplarda oluyor.Gerçek hayatta ucundan azcıkta olsa alamıyor muyuz? :D

Normalde Lily’nin yaptığını başka bir yazarın karakteri yapsaydı kesinlikle nefret ederdim ama SEP öyle bir yazmış ki karaktere kızmak yerine acıyorsunuz.

Sonsöz biraz daha anlaşılır olsaydı benim açımdan daha iyi olurdu zannımca.Ne bileyim daha çok Molly ve Kevin olsa iyi olurdu.Daphne ve Benny ile tayfasını okurken fazla bir şey anlamadım. :D

Yedi kitaplık bir SEP serisinin kaldı son iki kitabı.Umarım onlarda en kısa zamanda çıkar ve yeni seriye geçeriz.

SEP SEP SEP günümüz romance kitapları yazan yazarlar arasında en en en en favorim.En başta dediğim gibi onun en kötü kitabı bile bir çok yazarın en iyi kitabından daha iyidir bence.

Molly Somerville, Tavşan Daphne çocuk kitapları serisinin yaratıcısı olarak kariyerinden memnundur ama hayatının geri kalanı o kadar da iyi değildir. Kendisine miras kalan on beş milyon doları bağışlamadan önce bile başına bela açma eğiliminde biri olarak tanınmaktadır. Bir de ablasının sahibi olduğu Amerikan futbol takımının yıldız oyuncusu Kevin Tucker'dan uzun zamandır hoşlanmaktadır. Çapkın, çekilmez ve inanılmaz yakışıklı olan Kevin ise onun adını bile bilmemektedir.

Bir gece Kevin, Molly'nin pek de mükemmel sayılmayan hayatına dalıp onu altüst eder. Ne yazık ki bu Ferrari süren, kanişlerden nefret eden, kalın kafalı sporcu aslında Molly'nin tahmin ettiği kadar boş biri değildir ve genç kadın çok geçmeden kendini Wind Lake isimli bir yerde bulur. Sevimli kulübeler ve eski tarz, sıcacık bir pansiyonun bulunduğu bu kasabada Molly ve Kevin, hayattaki en önemli derslerden birini öğrenecektir…